Benim dileğim bu dağı fethetmek.
- My wish is to conquer this mountain.
O neden dünyayı fethetmek istiyordu?
- Why did she want to conquer the world?
Bir zamanlar büyük bir fatih olan bir imparator yaşardı ve dünyadaki herhangi birinden daha fazla ülkede hüküm sürdü.
- Once upon a time there lived an emperor who was a great conqueror, and reigned over more countries than anyone in the world.
Fatih William 1066 yılında Hastings Savaşı'nda Kral Harold'ı yendi.
- William the Conqueror defeated king Harold in 1066 at the Battle of Hastings.
Çinli firmalar, dünya pazarını ele geçirmek için bir arayış başlattı.
- Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.
Benim dileğim bu dağı fethetmek.
- My wish is to conquer this mountain.
Geldim, gördüm, fethettim.
- I came; I saw; I conquered.
In 1453, the Ottoman Empire conquered Istanbul.
Today I conquered my fear of flying by finally boarding a plane.