Bu telefon faks makinesine bağlıdır.
- This telephone is connected to the fax machine.
Tom henüz internet'e bağlı değildi.
- Tom hasn't connected to the Internet yet.
Ben internete bağlanamıyorum.
- I can't connect to the Internet.
Senin Wi-Fi'yına nasıl bağlanırım?
- How do I connect to your Wi-Fi?
Hayatımda ilk defa birine bu kadar bağlandığımı hissettim.
- It's the first time in my life I've felt so connected with someone.
Hiç internete bağlandın mı?
- Have you ever connected to the Internet?
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
- Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.
Bu onunla nasıl bağlantılı?
- How is this connected to that?
Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
- Mary collects anything that's connected with squirrels.
Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
- There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.
Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
- There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.
Onların hepsi akraba.
- All of them are connected.
... the consumer, because we're connected to them. ...
... that it's been connected to the Android phone. He is going to select an easy workout, and ...