conjecture; supposition; hypothesis

listen to the pronunciation of conjecture; supposition; hypothesis
Английский Язык - Турецкий язык

Определение conjecture; supposition; hypothesis в Английский Язык Турецкий язык словарь

guess
{f} tahmin etmek

Ne olacağını tahmin etmek zor değil. - It's not hard to guess what's going to happen.

Cevabı tahmin etmek gerçekten zor değil. - It really isn't hard to guess the answer.

guess
{i} tahmin

Bana ne olduğunu tahmin etsene! - Guess what happened to me.

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin. - You sure guessed the critical points of that teacher's exam.

guess
{i} varsayım
guess
düşünmek

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım. - I guess I'll have to think it over.

guess
oranlamak
guess
oranlama
guess
zannetmek
guess
{f} tahmin et

Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız. - You will have guessed its meaning by the end of the chapter.

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin. - You sure guessed the critical points of that teacher's exam.

guess
doğru kestirmek
guess
kestirim
guess
sanı

Sanırım o otuzun üzerindedir. - I guess that she is over thirty.

Sanırım onu yapamazsın. - I guess you can't do it.

guess
{f} zannetmek, sanmak
guess
{f} tahminde bulunmak
guess
I guess so
guess
{f} içine doğmak
guess
{f} sezmek
guess
Galiba

Galiba ben de seni özlüyorum. - I guess I miss you too.

Galiba gitsem iyi olur. - I guess I'd better be going.

Английский Язык - Английский Язык
{i} guess
conjecture; supposition; hypothesis

    Расстановка переносов

    conjecture; supposition; hy·poth·e·sis

    Произношение

Избранное