confirmed, made strong or sure

listen to the pronunciation of confirmed, made strong or sure
Английский Язык - Турецкий язык

Определение confirmed, made strong or sure в Английский Язык Турецкий язык словарь

corroborate
{f} (bir düşünce, ifade v.b.'ni) pekiştirmek, güçlendirmek, desteklemek, doğrulamak, teyit etmek
corroborate
yardım etmek
corroborate
onaylama
corroborate
sağlamlaştırmak
corroborate
güç vermek
corroborate
kanıtlarla desteklemek
corroborate
doğrulamak
corroborate
kuvvetlendir
corroborate
desteklemek

Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı. - Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.

corroborate
onayla

Tom Mary'nin hikayesini onayladı. - Tom corroborated Mary's story.

corroborate
{f} onaylamak
Английский Язык - Английский Язык
{a} corroborate