Английский Язык - Турецкий язык
Определение concludent в Английский Язык Турецкий язык словарь
- convincing
- ikna edici
Tom oldukça ikna edici olabilir.
-Tom can be pretty convincing.
Bu çok ikna edici görünmüyor.
-That doesn't sound very convincing.
- convincing
- inandırıcı
Bu çok inandırıcı değildi.
-That wasn't very convincing.
O oldukça inandırıcı.
-It's pretty convincing.
- convincing
- {i} ikna
Tom'u yardım etmeye ikna etme sorunum vardı.
-I had trouble convincing Tom to help.
Tom'u doğru şeyi yapması için ikna etmek zordu.
-Convincing Tom to do the right thing was hard.
- convincing
- {s} tatmin edici
- convincing
- cerbezeli
- convincing
- inandırarak
- convincing
- {i} inandırma
- convincing
- {f} inandır
Çok inandırıcı görünmüyor.
-It doesn't look too convincing.
O çok inandırıcı değildi, değil mi?
-That wasn't very convincing, was it?
- convincing
- ikna et
İkna etmeye ihtiyacı olan Tom'dur.
-It's Tom who needs convincing.
Tom'u gitmemeye ikna etme sorunum vardı.
-I had trouble convincing Tom not to leave.
- convincing
- (isim) ikna
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение concludent в Английский Язык Английский Язык словарь
- conclusive; decisive
- convincing
- {a} decisive, convincing, forcible
- Bringing to a close; decisive; conclusive