concealed, unseen, private, faithful

listen to the pronunciation of concealed, unseen, private, faithful
Английский Язык - Турецкий язык

Определение concealed, unseen, private, faithful в Английский Язык Турецкий язык словарь

secret
sır

O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir. - He is capable of keeping a secret when he wants to.

O sır sonsuza dek saklanamaz. - That secret can't be kept forever.

secret
{s} gizli

Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor. - The secret service guards him against attack.

Bunu gizli tutmak niyetinde değildim. - I didn't mean to keep it secret.

secret
(Bilgisayar) parola
secret
esrarlı
secret
yaşırın
secret
saklı

Görünen o ki, o sırrı saklıyor. - It seems that she is keeping that secret.

Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok. - There's no reason to keep it a secret.

secret
gizem

Gizem bir sır olarak kalacak. - The secret will remain a secret.

Neden bu kadar gizemlisin? - Why are you so secretive?

secret
gizemli

Belki bazen fazla gizemliyimdir. - Perhaps I'm sometimes too secretive.

Neden bu kadar gizemlisin? - Why are you so secretive?

secret
esrar
secret
secret police gizli polis teşkilatı
secret
anlaşılmaz şey
secret
muamma
secret
(isim) bilinmeyen, sır, giz, gizem, gizli şey
secret
secret service hafiye teşkilâtı
secret
in on the sec
secret
{i} gizli şey
secret
(Askeri) GİZLİ: Bu gibi bilgi ve malzemeye verilen gizlilik derecesi. Bak. "classified matter" ve "defense classification"
secret
{i} giz

Bunu gizli tutmak niyetinde değildim. - I didn't mean to keep it secret.

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. - The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.

Английский Язык - Английский Язык
{a} secret
concealed, unseen, private, faithful

    Расстановка переносов

    concealed, unseen, private, faith·ful

    Произношение

Избранное