Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

complaining(a)

listen to the pronunciation of complaining(a)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение complaining(a) в Английский Язык Турецкий язык словарь

complaining
(Argo) nağme
complaining
ağlama

Ağlamanın ve şikayet etmenin bir yararı yok. Sahip olduklarınla mutlu olmaya çalışın. - There's no use crying and complaining. Try to be content with what you have.

complaining
şikayet etme

Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım. - I'm fed up with your constant complaining.

Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz. - It is no use complaining about the weather.

complaining
şikayet ederek

Değiştiremediğin şeyler hakkında şikâyet ederek çok fazla zaman harcamaya çalışma. - Try not to spend so much time complaining about things you can't change.

Biz ağlayarak doğarız, hayatlarımızı şikayet ederek geçiririz ve hayal kırıklığına uğramış olarak ölürüz. - We are born crying, spend our lives complaining, and die disappointed.

complaining
{i} şikayet

Her zaman şikâyet ediyorsun. - You are always complaining.

Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz. - It is no use complaining about the weather.

complaining
{f} şikayet et

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez. - He never sees me without complaining about his wife.

Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz. - It is no use complaining about the weather.

complaining
şikayet et(mek)
complaining about
şikayet
complaining
şikayet eden
complaining
sızlanan
complaining
(isim) söylenme, sızlanma
complaining
{i} söylenme
Английский Язык - Английский Язык
complaining(a)
Избранное