Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.
- They monitored the enemy's radio communications.
Roket yörüngeye bir iletişim uydusu koydu.
- The rocket put a communications satellite into orbit.
Ben iletişimi kestim.
- I've severed communications.
Dünyayı değiştiren bilgi değil iletişimdir.
- What changes the world is communication, not information.
Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.
- However, only the human community has verbal languages as a means of communication.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- English is a means of communication.
İletişimle neyi kastediyorsun?
- What do you mean by communication?
Dünyayı değiştiren bilgi değil iletişimdir.
- What changes the world is communication, not information.
TV ve radyo ile haber iletişimi artık çok yaygın.
- The communication of news by TV and radio is very common now.
İngilizce bir haberleşme aracıdır.
- English is a means of communication.
Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.
- Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.
The node had established communication with the network, but had as yet sent no data.
Surveillance was accomplished by means of intercepting the spies' communications.
... secret access to their communications. These backdoors are now standard, so even if your ...
... communications products, the choices that you have. ...