commonness; frequency

listen to the pronunciation of commonness; frequency
Английский Язык - Турецкий язык

Определение commonness; frequency в Английский Язык Турецкий язык словарь

community
{i} topluluk

O bir topluluk aktivisti. - She is a community activist.

O, yerel topluluklarında bir sorundu. - It was a problem in their local community.

community
halk

Halk için kendini kurban ediyor. - She sacrifies herself for the community.

Tom'un ölümü halkı şok etti. - Tom's death shocked the community.

community
ortak mal sahipliği
community
tüzelkişilik
community
(Felsefe) ortaklaşalık
community
yöre halkı
community
zümre
community
benzeyiş
community
ümmet
community
toplum

Global toplumun bir parçasıyız. - We live in a global community.

Tom'un cezası 25 saatlik toplum hizmetiydi. - Tom's sentence was 25 hours of community service.

community
aynı yerde veya aynı şartlar altında yaşayan insan topluluğu
community
{i} toplum, cemiyet
community
community center şehir kulübü
community
{i} halk, kamu, amme
community
(isim) cemiyet, cemaat, topluluk, ortaklık, müşterek tasarruf, benzerlik, ortak yön
community
{i} müşterek tasarruf
community
ortak mal sahipli
community
{i} ortak yön
community
bir bölgede oturanlann meselelerini çözümlemek veya eğlenmek için topla
Английский Язык - Английский Язык
community
commonness; frequency
Избранное