commanding, ordering, enjoining

listen to the pronunciation of commanding, ordering, enjoining
Английский Язык - Турецкий язык

Определение commanding, ordering, enjoining в Английский Язык Турецкий язык словарь

mandatory
{s} mecburi, zorunlu
mandatory
(Kanun) kati
mandatory
kaçınılmaz
mandatory
{s} zorunlu

Zorunlu asgari hüküm on yıldır. - The mandatory minimum sentence is 10 years.

Onlar bunun orada yasak olduğunu söylemezler. Aslında onun zorunlu olduğunu söylerler. - They don't say that it's prohibited there. In fact, they say that it's mandatory.

mandatory
{i} mandater, mandacı
mandatory
(Askeri) MECBURİ, ZARURİ: Komut veya emir ile istenilen, muhakemeye meydan vermeden, yapılması istenen. Mesela; verilen bir emrin yerine getirilmesi mecburidir. (a directive is mandatory)
mandatory
{s} manda uygulayan
mandatory
{i} vekil
mandatory
(Avrupa Birliği) zorlayıcı, zaruri
mandatory
mandater
Английский Язык - Английский Язык
{a} mandatory