Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

close fighting during the culmination of a military attack

listen to the pronunciation of close fighting during the culmination of a military attack
Английский Язык - Турецкий язык

Определение close fighting during the culmination of a military attack в Английский Язык Турецкий язык словарь

assault
{i} fiili tecavüz (hukuk)
assault
üstüne varmak
assault
baskın yapmak
assault
tecavüz

Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı. - The middle aged man was charged with assault.

Sami, tecavüz ve saldırı nedeniyle 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. - Sami was sentenced 18 years for rape and assault.

assault
atak
assault
hücum
assault
aniden ve vahşice saldırmak
assault
ani saldırı
assault
saldırı

Saldırı için hazır değildik. - We were not prepared for the assault.

Tom Mary'ye bir saldırı tüfeğini nerede alabileceğini bilip bilmediğini sordu. - Tom asked Mary if she knew where he could buy an assault rifle.

assault
{f} hücum etmek
assault
(isim) saldırı, hücum; tecâvüz, fiili tecavüz (hukuk)
assault
şiddetli hucum
assault
assault and batterymuessir fiil
assault
{i} tecâvüz

Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı. - The middle aged man was charged with assault.

Sami, tecavüz ve saldırı nedeniyle 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. - Sami was sentenced 18 years for rape and assault.

assault
(fiil) saldırmak, hücum etmek; tecâvüz etmek; ırza geçmek
assault
saldırı,v.saldır: n.saldırı
assault
aniden saldır
assault
(Askeri) (DOD, IADB) HÜCUM (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU): 1. HÜCUM: Bir taarruzun son safhası, düşmanla göğüs göğüse muharebe. 2. ÇIKARMA HÜCUMU: Bir amfibi harekatta, amfibi görev kuvvetinin hedef bölgesine ulaşan ana taarruzu ile amfibi görev kuvveti vazifesinin başarılması arasındaki süre. 3. HÜCUM ETMEK: Bir top mevzii, direnek veya makinalı tüfek yuvası gibi yerel bir hedefe karşı kısa, şiddetli fakat iyi tertiplenmiş bir taarruza girişmek. 4. İNDİRME HÜCUMU: Bir hava harekatında; düşmanla yakın muharebe için hazırlanmış bir hava indirme kuvveti ile unsurlarının, hava araçları tarafından bir hedef bölgesine indirilmesiyle başlayan ve tespit edilmiş hedeflere taarruzla sona eren kısmı. Ayrıca bakınız: "assault phase; landing attack"
assault
(Askeri) TAARRUZ: Kıyıdaki sivillerle yapılan ilk temasla başlayıp çıkarma kuvvetinin askeri hükümet kontrol kıyısının tesisine kadar geçen devre
Английский Язык - Английский Язык
assault
close fighting during the culmination of a military attack

    Расстановка переносов

    close fight·ing dur·ing the cul·mi·na·tion of a mi·li·ta·ry at·tack

    Турецкое произношение

    klōs faytîng dyûrîng dhi kʌlmıneyşın ıv ı mîlıteri ıtäk

    Произношение

    /ˈklōs ˈfītəɴɢ ˈdyo͝orəɴɢ ᴛʜē ˌkəlməˈnāsʜən əv ə ˈmələˌterē əˈtak/ /ˈkloʊs ˈfaɪtɪŋ ˈdjʊrɪŋ ðiː ˌkʌlməˈneɪʃən əv ə ˈmɪləˌtɛriː əˈtæk/
Избранное