O, uçurumun kenarında durdu.
- He stood on the edge of the cliff.
Tom bir uçurumdan atlayarak intihar etti.
- Tom committed suicide by jumping off a cliff.
Kayalıktan dalış yapmak istiyorum.
- I want to dive off the cliff.
Dikey kayalıklardan uzak durun! o bağırdı.
- Keep away from the vertical cliff! she shouted.
Eski ev bir falez üzerinde bulunuyor.
- The old house stands on a cliff.
After 9/11, many feared that Baby Boomers would follow President Bush off a cliff.