The temperature of the human body hovers around 37°C.
- İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.
In the morning I always wake up around seven o'clock.
- Sabahları her zaman yedi civarında uyanırım.
His house is somewhere about Fourth Street.
- Onun evi Dördüncü Cadde civarında bir yerde.
He lives somewhere around the park.
- O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
We live in the neighborhood of the school.
- Okulun civarında yaşıyoruz.
Tom thought Mary was probably about thirty.
- Tom Mary'nin muhtemelen otuz civarında olduğunu düşündü.
He will arrive there about five o'clock.
- Beş civarında oraya varacak.
Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
It was near the river that I lost my way.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.
There were twenty or so people there.
- Orada yirmi civarında insan vardı.
However hard you may study, you can't master English in a year or so.
- Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
Kate's father is in the vicinity of the house.
- Kate'in babası evin civarındaydı.
Do you know the name of the most successful military man from this area?
- Bu civardaki en başarılı askerin adını biliyor musun?
There is not a lot of foot traffic in this area so far as I have seen.
- Gördüğüm kadarıyla bu civarda yaya trafiği pek yok.
Around nine o'clock I'll be on my way back again.
- Saat dokuz civarında ben tekrar yolumda olacağım.
It was near the river that I lost my way.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.
We live in the neighborhood of the school.
- Okulun civarında yaşıyoruz.
The price was in the neighbourhood of 50 dollars.
- Fiyat yaklaşık 50 dolar civarındaydı.