Ofisim kentin merkezinde.
- My office is in the central area of the city.
Bir grup kentin içinden geçit açtı.
- A band led the parade through the city.
Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır.
- Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.
Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım!
- People of Almaty, let us create a child-friendly city!
Londra, dünyanın en büyük şehirleri arasındadır.
- London is among the world's largest cities.
Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
- I don't like visiting big cities.
New York kentinin beş tane ilçesi vardır.
- New York City has five boroughs.
İstasyonun belediye binasına ne kadar uzaklıkta olduğunu biliyor musunuz?
- Do you know how far it is from the station to city hall?
Hangi yolu belediye binasına gidiyor?
- Which way goes to the city hall?
Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
- The mayor presented him with the key to the city.
Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
- Osaka is the second largest city of Japan.
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- They accepted him as the city's best doctor.