Bu oteldeki odalar ses yalıtımında gerçekten çok kötü. Komşumun sakızını çiğnemesini duyabiliyorum.
- The rooms in this hotel are really very bad at muffling sounds. I can hear my neighbor chewing his gum!
Onun, kalemini çiğneme gibi kötü alışkanlığı vardır.
- He has the bad habit of chewing his pencil.
Onun, kalemini çiğneme gibi kötü alışkanlığı vardır.
- He has the bad habit of chewing his pencil.
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
- The nervous girl is in the habit of chewing the end of her pencil.
Onun kurşun kalemini çiğnemek gibi kötü bir alışkanlığı var.
- She has a bad habit of chewing on her pencil.
Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir.
- Chewing aspirin is a bad idea.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
- Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.
- Every time I see Tom, he's chewing gum.
Ölüm yaklaştığında, yapabileceğiniz bütün şey yavaş yavaş tırnaklarınızı çiğnemektir.
- When death approaches, all you can do is slowly chew your fingernails.
Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir.
- Chewing aspirin is a bad idea.
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
- The nervous girl is in the habit of chewing the end of her pencil.
Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz.
- You should chew your food well.
Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz.
- You should chew your food well.
Ölüm yaklaştığında, yapabileceğiniz bütün şey yavaş yavaş tırnaklarınızı çiğnemektir.
- When death approaches, all you can do is slowly chew your fingernails.
The school had banned chew and smokes from the school grounds, even for adults.
The professor stood at the blackboard, chalk in hand, and chewed the question the student had asked.