Biz, bir ekonomi otelde kaldık.
- We stayed at an economy hotel.
Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü.
- The Japanese economy grew by 4% last year.
Biz ekonomik bir araba istedik.
- We wanted an economy car.
Onlar ekonomik bir araba istediler.
- They wanted an economy car.
Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır.
- Fuel economy is a big advantage of this car.
Tom her zaman tasarruf yapmak için ekonomi sınıfta uçuyor.
- Tom always flies economy class to save money.