Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Английский Язык - Турецкий язык
Определение changing location rapidly в Английский Язык Турецкий язык словарь
- speed
- sürat
Ben azami sürat yapıyorum.
-I'm doing the speed limit.
Son sürat gitmek istiyorum.
-I want to go full speed.
- hurrying
- {i} acele etme
Acele etmen için bir amacın yoksa acele etme.
-Don't hurry if there's no purpose to your hurrying.
Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.
-Hurrying leads to mistakes being made.
- hurrying
- {f} acele et
Acele etmen için bir amacın yoksa acele etme.
-Don't hurry if there's no purpose to your hurrying.
Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.
-Hurrying leads to mistakes being made.
- speed
- ivinti
- speed
- hız sınırını aşmak
- hurrying
- acele ederek
- hurrying
- acelecilik
- speed
- eski uğurlu kılmak
- speed
- {i} çabukluk
- speed
- geç
Bir araba son hızla geçti.
-A car passed by at top speed.
Hız sınırının üzerine geçmeyin.
-Don't go over the speed limit.
- speed
- {i} vites
- speed
- {i} ışığa duyarlık
- speed
- eski uğur
- speed
- {f} yolunu açık etmek
- speed
- {i} başarı
- speed
- {i} hızlılık
- speed
- uğur getirmek
- speed
- vitesli
- speed
- hızla gitmek
Связанные Термины
changing location rapidly
Расстановка переносов
chang·ing lo·ca·tion rap·id·lyТурецкое произношение
çeyncîng lōkeyşın räpıdliПроизношение
/ˈʧānʤəɴɢ lōˈkāsʜən ˈrapədlē/ /ˈʧeɪnʤɪŋ loʊˈkeɪʃən ˈræpədliː/
Resimler
История
Избранное