cevap vermek

listen to the pronunciation of cevap vermek
Турецкий язык - Английский Язык
answer

You don't have to answer quickly. - Çabucak cevap vermek zorunda değilsin.

Tom didn't want to answer the question. - Tom soruya cevap vermek istemedi.

respond

The president was nice enough to respond to my letter. - Başkan benim mektubuma cevap vermek için yeterince kibardı.

It's easy to respond to that question. - O soruya cevap vermek kolaydır.

reply

Being too nervous to reply, he stared at the floor. - O, cevap vermek için çok fazla sinirli olduğu için yere baktı.

Sorry, I still don't know enough to reply in Esperanto. - Üzgünüm, Esperanto cevap vermek için hâlâ yeterince bilmiyorum.

(Kanun) respondere
reply to

You don't have to reply today. - Bugün cevap vermek zorunda değilsin.

give an answer
to answer, to reply (to), to give an answer yanıt vermek, karşılık vermek
talk back
satisfy
1. to give an answer to. 2. to meet the need for (something)
replicate
(Kanun) serve a reply
rejoin
return
sert cevap vermek
retort
cevap vermek (tedaviye)
(Tıp) be responsive to
cevap vermek istememek
beg the question
cevap ver
come in
cevap ver
answer for

You ought to answer for what you have done. - Yaptıkların için cevap vermelisin.

I answer for her honesty. - Onun dürüstlüğü için cevap veriyorum.

cevap ver
{f} reply

He didn't reply to my letter. - O, mektubuma cevap vermedi.

She didn't reply to my letter. - O, mektubuma cevap vermedi.

cevap ver
answered

Tom kept trying to call Mary, but she never answered her phone. - Tom Mary'yi aramak için uğraşmaya devam etti, ama o hiçbir zaman telefonuna cevap vermedi.

I called his office again and again, but no one answered. - Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.

cevap ver
{f} answer

He'll answer your letter soon. - Yakında mektubuna cevap verecek.

Larry Ewing doesn't answer me. - Larry Ewing bana cevap vermiyor.

ihtiyaça cevap vermek
to serve a need
kaçamak cevap vermek
to hedge, to parry, to stall, to fence, to prevaricate
kaçamak cevap vermek
fence
kaçamak cevap vermek
evade
kaçamak cevap vermek
prevaricate
kaçamak cevap vermek
evade a question
kaçamak cevap vermek
shift
kaçamaklı cevap vermek
quibble
olumlu cevap vermek
answer in the affirmative
olumlu cevap vermek
answer the affirmative
olumlu cevap vermek
to answer in the affirmative
olumsuz cevap vermek
negative
olumsuz cevap vermek
give a negative answer
tedaviye cevap vermek
respond a medical treatment
ters cevap vermek
to bite sb's nose off
ters cevap vermek
rebuff
zekice cevap vermek
riposte
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) CABET
(Osmanlı Dönemi) HIVAR
cevap vermek
Избранное