I have received no reply from you yet.
- Sizden henüz bir cevap almadım.
I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
- Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
Larry Ewing doesn't answer me.
- Larry Ewing bana cevap vermiyor.
I'm sorry for the late response.
- Geç cevap için özür dilerim.
I got no response from anyone.
- Kimseden cevap alamadım.
Tom didn't want to answer the question.
- Tom soruya cevap vermek istemedi.
It's difficult to answer this question.
- Bu soruya cevap vermek zor.
The president was nice enough to respond to my letter.
- Başkan benim mektubuma cevap vermek için yeterince kibardı.
You don't have to respond by letter.
- Mektupla cevap vermek zorunda değilsin.
Being too nervous to reply, he stared at the floor.
- O, cevap vermek için çok fazla sinirli olduğu için yere baktı.
You don't have to reply today.
- Bugün cevap vermek zorunda değilsin.
You don't have to reply today.
- Bugün cevap vermek zorunda değilsin.
I answer for her honesty.
- Onun dürüstlüğü için cevap veriyorum.
Tom has a lot to answer for.
- Tom cevap vermek için çok şeye sahip.
Tom didn't know how to reply.
- Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.
I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
- Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
I called his office again and again, but no one answered.
- Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
Tom kept trying to call Mary, but she never answered her phone.
- Tom Mary'yi aramak için uğraşmaya devam etti, ama o hiçbir zaman telefonuna cevap vermedi.
Larry Ewing doesn't answer me.
- Larry Ewing bana cevap vermiyor.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
Don't quibble about the details.
- Detaylar hakkında kaçamaklı cevap verme.
Tom answered in the affirmative.
- Tom olumlu cevap verdi.
Tom replied in the negative.
- Tom olumsuz cevap verdi.
Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.
- Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.