causing dread; bad

listen to the pronunciation of causing dread; bad
Английский Язык - Турецкий язык

Определение causing dread; bad в Английский Язык Турецкий язык словарь

dreadful
{s} kötü
dreadful
(Argo) bombok
dreadful
ürkütücü

Fikir ürkütücü görünüyor. - The idea seems dreadful.

dreadful
ürkünç
dreadful
rezalet
dreadful
dehşet verici

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir. - The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.

dreadful
korkutucu

Böyle korkutucu bir filmi ilk defa görüyorum. - This is the first time I've seen such a dreadful movie.

dreadful
rezil
dreadful
berbat

Bu sabah hava berbat. - This morning the weather is dreadful.

dreadful
dread fully çok fena
dreadful
{s} korkunç, dehşetli
dreadful
{s} heybetli
dreadful
{s} korkunç

Tom korkunç bir şekilde hatalı. - Tom is dreadfully wrong.

Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor. - My little brother says that he had a dreadful dream last night.

dreadful
muthiş
dreadful
{s} tüyler ürpertici
dreadful
çok
dreadful
{s} k.dili. berbat, çok kötü
dreadful
(sıfat) berbat, iğrenç, kötü, korkunç, tüyler ürpertici; heybetli
dreadful
dehsetli
Английский Язык - Английский Язык
dreadful
causing dread; bad
Избранное