Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.
Seni ekiple tanıştıracağım.
- I'll introduce you to the team.
Ben yeni takımın kaptanı değilim.
- I am not the captain of the new team.
Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir.
- Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.
İkiniz mükemmel bir takım oluşturuyorsunuz.
- You two make a great team.
İyi bir takım oluşturacağız.
- We'll make a good team.