Kimin en yetenekli olduğunu düşünüyorsun?
- Who do you believe is the most capable?
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
- The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.
- Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.
Bir yabancı onun yanına yaklaştı ve saati sordu.
- A stranger came up to her and asked her the time.
O onun yanına gitti ve tokalaştı.
- He went up to her and they shook hands.
Oldukça yeterli olduğumu hissetmiyorum.
- I am not feeling quite up to par.
Noele kadar bir araba almak için yeterli para biriktirmeliydim.
- I ought to have enough money saved up to buy a car by Christmas.
Onun beklentilerine uygun yaşamalıyım.
- I must live up to his expectations.
Onun işi standartlara uygun değil.
- His work is not up to standard.
Tuhaf bir adam bize doğru geldi.
- A strange man came up to us.
Mike çocuğa doğru yanaştı.
- Mike walked up to the boy.
Are you up to lifting something that heavy?.
He has begun a road capable of a wheel-carriage.
That fact is not capable of proof.
... that employees are not capable of maintaining strict boundaries between "work" and "personal" ...