O, gözden uzak bir yere sözlüğünü sakladı. - He hid his dictionary out of sight.
O, gözden uzak bir yere sözlüğünü sakladı.
He hid his dictionary out of sight.
Tom'a gözden uzak durması gerektiğini söyle. - Tell Tom he should stay out of sight.
Tom'a gözden uzak durması gerektiğini söyle.
Tell Tom he should stay out of sight.