Tom was boring, but Mary wasn't.
- Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi.
It's really very annoying.
- Bu gerçekten can sıkıcı.
It's annoying when people make out at work.
- İnsanlar iş yerlerinde cinsel ilişkide bulunduğunda, bu can sıkıcıdır.
It's an embarrassing question.
- O, can sıkıcı bir soru.
Something embarrassing happened last week.
- Geçen hafta can sıkıcı bir şey oldu.
They are weary of their tedious work.
- Onlar can sıkıcı işlerinden dolayı bitkindiler.
Why are women such bothersome creatures?
- Kadınlar niçin böyle can sıkıcı varlıklardır.
It's painful to be rejected.
- Reddedilmek can sıkıcı.
That's got to be painful.
- Bu can sıkıcı olmalı.
My friends always say I'm too calm, but my family always says I'm too annoying.
- Arkadaşlarım her zaman benim sakin olduğumu söyler fakat ailem her zaman can sıkıcı olduğumu söyler.
It's really very annoying.
- Bu gerçekten can sıkıcı.
He has an irksome personality.
- Onun can sıkıcı bir kişiliği var.
That type of person is dull.
- O tip bir kişi can sıkıcıdır.
Your friend is tiresome.
- Arkadaşın can sıkıcı.