Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.
- They began to develop a new industrial site near the river.
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
- Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
Siteye bağlantı yazabilir misiniz?
- Would you be able to write down the link to the site?
İnternet'te hiçbir siteye gerçek adımı vermem.
- I don't supply my real name to any site on the Internet.
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
- Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site.
Ben bir şantiyede çalışıyorum.
- I work on a building site.
Bir UNESCO Dünya Mirası Yeri olarak listelenen şehir merkezine bir ziyaret bir zorunluluktur.
- A visit to the city centre, listed as a UNESCO World Heritage Site, is a must.
Dan makineleri sökülecekleri bir yere gönderdi.
- Dan sent the machines to a site where they would be dismantled.