Tom kafasında hızlı bir hesaplama yaptı.
- Tom did a quick calculation in his head.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Bazı hesaplamalar yapmaktayım.
- I've been doing some calculations.
Hesaplamalarımda bir hata yaptım.
- I've made a mistake in my calculations.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
"By Mr Warburton's back-of-an-envelope calculation, if GM closed Opel, laying of its 40.000 workers might cost, say, €200.000 each..." The Economist, Feb.18-24.2012,p.52.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Bazı hesaplamalar yapmaktayım.
- I've been doing some calculations.
By my calculation, we should be there by midnight.