Evim otobüs durağına yakın.
- My house is close to a bus stop.
Bu otobüs Minsk'e gidiyor.
- This bus is going to Minsk.
Oraya otobüsle gitmek iki saat alır.
- It'll take two hours to get there by bus.
Otobüsle gitmek çok zaman alacak mı sence?
- Do you think it will take long by bus?
Adam bütün yolu yürümek istemedi;bu yüzden otobüse bindi.
- The man didn't feel like walking all the way; so he took the bus.
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- She is busy preparing for the trip.
He bused tables as the restaurant emptied out.
He’s been busing for minimum wage.