Yüzlerce ailenin evi yakılmıştı.
- The homes of hundreds of families were burned.
Yanmış parmağı akan suda soğut.
- Cool the burned finger in running water.
Yol boyunca bazı yanmış yapılar vardı.
- There were some burned-out structures along the road.
O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
- She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
Her iki bina da yandı.
- Both buildings burned down.