Турецкий язык - Английский Язык
Определение bulaşık makinesi в Турецкий язык Английский Язык словарь
- dishwasher
Tom rinsed off the plates and put them into the dishwasher.
-Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
He owns a dishwasher.
-Onun bir bulaşık makinesi var.
- Dishwasher, dish washer
- bulaşık makinesi dishwasher
- (machine)
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение bulaşık makinesi в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Bulaşık yıkamaya yarayan alet
- bulaşık makinesi tuzu
- Bulaşık makinelerinde suyun içinde veya yıkananların üzerinde kireç kalıntısının oluşmasını engelleyen kimyasal bileşim
Связанные Термины
bulaşık makinesi
Расстановка переносов
bu·la·şık ma·ki·ne·siПроизношение
Resimler
История
Избранное