The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
- Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
It was very considerate of Mr. Yamada to send his secretary a bouquet of flowers on her birthday.
- Bay Yamada sekreterine doğum gününde bir buket çiçek gönderdiği için çok düşünceliydi.