Определение build#up в Английский Язык Турецкий язык словарь
- geliş
- build
- inşa etmek
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- His plan is to build a bridge over that river.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
- build
- {i} inşa
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
- build
- plan yapmak veya kurmak
- build
- build up birikmek
- build
- {f} inşaatçılık yapmak
- build
- {f} kurmak
Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.
- It took a long time and a lot of money to build this factory.
Yeni başkan ordu kurmak istiyor.
- The new president wants to build up the army.
- build
- {i} (insan için) yapı, bünye, fizik
- build
- {i} yapı
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
Bu bina taştan yapılmıştır.
- This building is made of stone.
- build
- build in dahil etmek
- build
- (Bilgisayar) oluşturma
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
- build
- monte etmek
- build
- (Bilgisayar) yerleştir
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
- build
- (Bilgisayar) kurgu
- build
- (Bilgisayar) oluşturuyor
- build
- (Bilgisayar) yapım
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Bina yapım aşamasındadır.
- The building is under construction.
- build
- (Bilgisayar) derleme
- build
- (Bilgisayar) oluştur
İnsan zihnini ve insan davranışlarını inceleyen psikoloji gözlem ve deneylerle bilgi oluşturur.
- Psychology, which studies the human mind and human behavior, builds knowledge by observation and experiments.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
- build
- geliştirmek
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
- build
- kurgulamak
- build
- yapı (insan için)
- build
- yaratmak
- build
- bünye
- build
- yapı (vücut)
- build
- yapı yapmak
- build
- oluşturmak
- build
- toparlanmak
- build
- parçaları bir araya getirmek
- build
- gelişmek
- build a sewer
- lağım açmak
- build again
- (İnşaat) yeniden inşa etmek
- build bridge
- köprü yapmak
- build high hopes
- hayale kapılmak
- build in
- (İnşaat) gömme olarak yerleştirmek
- build in
- (İnşaat) sabit olarak yerleştirmek
- build number
- (Bilgisayar) yapı numarası
- build object
- (Bilgisayar) nesneyi yerleştir
- build on
- dayandırmak
- build operate
- (Kanun,Turizm) yap işlet
- build phase
- (Telekom) yapım aşaması
- build up
- güçlenmek
- build up
- oluşturmak
- build
- yapmak
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
- They spent six months building the house.
- build
- {f} inşa et
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- His plan is to build a bridge over that river.
- build
- beden yapısı
- build a fire under
- birine fitil vermek
- build again
- yeniden inşa et
- build castles in the air
- olmayacak duaya amin demek
- build in
- dahil etmek
- build on
- dayandır
- build on sand
- buz üstüne yazı yazmak
- build operate transfer
- yap işlet devret
- build up
- büyü(t)mek
- build up
- geliş
Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
- Reading helps you build up your vocabulary.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
- build up
- güçlen(dir)mek
- build up
- geliş(tir)mek
- build-operate-transfer
- yap-işlet-devret
- build
- seri yapmak
- build
- {i} vücut yapısı
- build
- natura builderyapıcı
- build
- {i} yaradılış
- build
- müteahhit
Bu binaların müteahhiti bilinmiyor.
- The builder of those houses is unknown.
- build
- iskambil elinde toplamak
- build a fire
- ateş yakmak
- build a rapport
- İyi ilişkiler inşa etmek
- build down
- yıkmak
- build in
- sabit, gömme olarak yerleştirmek
- build into
- içine inşa
- build off of
- ile yapılandırmak, ... ile inşaa etmek
The .NET Framework 4 is the first version since .NET 2.0 that does not build off of a previous version.
- build on
- üzerine temellendirmek
- build out
- oluşturmaktır
- build out of
- out of kurmak
- build over
- inşasının tamamlanması
Apparently 160 such vessels are due to be built overthe next few years.
- build over
- üzerinde inşa
- build rapport
- Dostça münasebe/ilişki kurmak
- build to order
- sipariş üzerine yapma
- build up
- Artırmak , takviye etmek , güçlendirmek , asker ve araç yığmak
- build up
- oluştur
- build up
- Toplamak , kuvvetlenmek
- build up
- Duvar örmek
- build up a business
- iş kurmak
- build up one's health
- sağlığına kavuşmak
- build upon
- üzerine inşa
- build upon sand
- (on) buz üstüne yazı yazmak
- build-in
- Dâhilî
- build
- {f} toplanmak
- build
- {f} örmek
- build
- {f} toplamak
- build
- {f} kümelenmek
- build
- {f} güvenmek
- build
- {f} bel bağlamak
- build
- {f} (built)
- build
- inşaatçı
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
- Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site.
- build (up) a library
- kütüphane yapmak
- build (up) a reputation
- itibar kazanmak
- build a barrier
- set çekmek
- build a bridge
- köprü kurmak
- build a building
- inşaat yapmak
- build a dam
- baraj inşaa etmek
- build a database
- veritabanı oluşturmak
- build a facility
- tesis kurmak
- build a fire under someone
- (deyim) birine fitil vermek
- build a harbour
- liman yapmak
- build a hospital
- hastane inşa etmek
- build a hospital
- hastane yapmak
- build a plant
- tesis kurmak
- build a reputation
- ün yapmak
- build a reputation
- itibar yapmak
- build a shack
- gecekondu yapmak
- build a ship
- gemi yapmak
- build a ship
- gemi inşa etmek
- build a ship
- gemi inşaa etmek
- build a wall around
- (İnşaat) duvar çevirmek
- build castles on the air
- boş hayaller kurmak
- build in parts
- (Askeri) gövdeye takılı parçalar
- build into
- bir şeyin içinde imal etmek
- build no
- (Bilgisayar) derleme numarası
- build on sand
- çürük temel üzerine kurmak
- build operate agreement
- (Kanun) yap işlet sözleşmesi
- build options
- (Bilgisayar) yerleştirme seçenekleri
- build request
- (Bilgisayar) oluşturma isteği
- build road
- yol inşaa etmek
- build slide text
- (Bilgisayar) slayt metni yerleştir
- build someone up
- (deyim) ovgu ile birinin ununu artirmak,goklere cikarmak. a buildup goklere cikarmak
- build someone up
- (deyim) guclenmek
- build sth. up
- (deyim) gelistirmek,yavas yavas artirmak veya buyutmek
- build this object
- (Bilgisayar) yerleştirilecek nesne
- build trust
- güven tesis etmek
- build up
- (deyim) gelistirmek,siddetini artirmak
- build up
- {f} övmek
- build up
- {f} kuvvetlendirmek
- build up
- {f} artırmak
- build up
- {f} göklere çıkarmak
- build up
- (İnşaat) birikme
- build up
- {f} geliştirmek
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
- build up
- (Fiili Deyim ) 1- duvar örmek 2- toplamak , kuvvetlenmek 3- artırmak , takviye etmek , güçlendirmek , asker ve araç yığmak 4- kurmak , geliştirmek
- build up
- {f} kurmak
Yeni başkan ordu kurmak istiyor.
- The new president wants to build up the army.
- build up confidence
- güvence oluşturmak
- build up opposition block
- (Politika, Siyaset) muhalif bir cephe oluşturma
- build up over time
- zamanla artmak
- build up trust
- güven tesis etmek
- build up trust
- güvence oluşturmak
- build upon
- -e dayalı olmak
- build with bricks
- tuğla döşemek
- body build
- vücut yapısı
- don't build
- (Bilgisayar) yerleştirme
- jerry-build
- derme çatma yapmak
- re build
- yeniden inşa et
- as build
- (Mühendislik) son halini almış, tamamlanmış
- jerry-build
- derme kurmak
- medium build
- Orta yapılı, ota yapıda (vücut/kişi)
- of medium build
- orta yapılı
- stout in build
- (Avcılık) Kalıplı, iri yarı
Though she was stout in build and stood erect her slow eyes and parted lips gave her the appearannce of a woman who di not know where she was or where se was going.
- to build up
- oluşturmak için
- waste build-up
- Atık birikmesi
- after build step
- (Bilgisayar) yerleştirmeden sonra
- blood build up
- kanlanma
- blood build up
- kan toplama
- cop build
- (Tekstil) kops oluşumu
- last build
- (Bilgisayar) son oluşum
- line build out
- (Bilgisayar) giden hat yapımı
- module build
- (Telekom) modül yapımı
- private build description
- (Bilgisayar) kendine özel yaratma tanımı
- solid build
- sağlam bina
- special build description
- (Bilgisayar) özel yaratma tanımı
- sqm build
- (Telekom) yym imalatı