Four metres of this material cost nine francs; therefore, two metres cost four and a half francs.
- Bu malzemenin dört metresi dokuz franka mal oluyor; Bu nedenle, iki metresi dört buçuk frank mal olur.
Sometimes Paris exhausts me, but often Brussels bores me. Therefore, I live between the two.
- Bazen Paris beni tüketir fakat sık sık Brüksel beni sıkıyor. Bu nedenle, ben ikisi arasında yaşıyorum.
For this reason I cannot agree with you.
- Bu nedenle seninle aynı düşüncede değilim.
For this reason, no one can blame Tom.
- Bu nedenle, Tom'u hiç kimse suçlayamaz.
Many women pursue higher education and careers, thus delaying marriage and childbirth.
- Birçok kadın yüksek öğretime ve kariyere devam ediyor, bu nedenle evlilik ve doğum gecikiyor.
Thus fought the Okinawan people.
- Bu nedenle Okinava insanları savaştı.
Cassava is a drought-tolerant crop and consequently a major staple food for millions of people.
- Manyok kuraklığa dayanıklı bir ekindir ve bu nedenle milyonlarca insan için önemli bir temel gıdadır.
See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
- Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
That's why I share this news.
- Bu nedenle bu haberi paylaşıyorum.
I want a wife and children, and so I need a house.
- Bir eş ve çocuk istiyorum ve bu nedenle bana bir ev lazım.
Cassava is a drought-tolerant crop and consequently a major staple food for millions of people.
- Manyok kuraklığa dayanıklı bir ekindir ve bu nedenle milyonlarca insan için önemli bir temel gıdadır.
He was born in England, and therefore speaks English.
- İngiltere'de doğmuş ve bu nedenle İngilizce konuşuyor.
We want to re-tile our terrace and therefore removed the tiles with a power hammer yesterday.
- Terasımızı yeniden döşemek istiyoruz ve bu nedenle dün bir çekiçle fayansları çıkardık.
That being the case, he had little to say.
- Bu nedenle, onun söyleyecek çok az şeyi vardı.