Bazı kadınlar sutyen giymez.
- Some women don't wear bras.
Mary parayı sütyeninde sakladı.
- Mary hid the money in her bra.
Eviniz sütyensiz olduğunuz yerdir.
- Your home is where you are without a bra.
Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
- True friendship is priceless.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Süngerbob ve Patrick arkadaştır.
- Spongebob and Patrick are friends.
Batman, Robin ile arkadaştır.
- Batman is friends with Robin.
Onun birçok tanıdıklar ancak birkaç arkadaşı var.
- He has many acquaintances but few friends.
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
- She is more an acquaintance than a friend.
Adanın sakinleri cana yakındır.
- The inhabitants of the island are friendly.
Tom Mary'nin o kadar cana yakın olacağını ummuyordu.
- Tom didn't expect Mary to be so friendly.
Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
- I want to thank my friends and family for supporting me.
Bütün arkadaşları onun planını destekledi.
- All his friends backed his plan.
Arkadaşım, genellikle çalışmalarıyla oğluma yardımcı olur.
- My friend usually helps my son with his studies.
Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.
- Friends should help one another.
Ob-la-di, ob-la-da, life goes on, bra, la-la how the life goes on ~ Lennon/McCartney, Ob-La-Di, Ob-La-Da, 1968.
Just say no to exposed bra straps unless you are in your boudoir in French knickers and a matching balconette-bra ensemble.
It was as if I'd stepped into Patrick Bateman's American Psycho flat circa 1986: black cotton sheets and red satin throw, plus, disconcertingly, a pair of translucent lace Agent Provocateur knicks and balcony bra lying casually on the red chaise longue.