As Jesus passed along the Sea of Galilee, he saw Simon and his brother Andrew casting a net into the lake.
- İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.
I saw her walking along the kerb.
- Onun bordür boyunca yürüdüğünü gördüm.
He has worked throughout the whole day.
- O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
She cried throughout the night.
- Bütün gece boyunca ağladı.
Roger worked at any job he could find during the day.
- Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
- Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
In the course of the past year, prices have doubled.
- Geçen yıl boyunca, fiyatları ikiye katlandı.
In the course of a year my son grew stronger.
- Bir yıl boyunca oğlum daha da güçlendi.
We walked across the ice.
- Biz buz boyunca yürüdük.
He swam across the river.
- O, nehir boyunca yüzdü.
I'll never see him again as long as I live.
- Hayatım boyunca onunla bir daha görüşmeyeceğim.
Tom followed his parents down the street.
- Tom yol boyunca ebeveynlerini izledi.
Tom walked down the hall alone.
- Hol boyunca tek başıma yürüdüm.
Kate stays in Izu over the weekend.
- Kate hafta sonu boyunca Izu'da kalır.
We camped there over the holiday.
- Tatil boyunca orada kamp yaptık.
It is very cold here all the year round.
- Burası tüm sene boyunca soğuk olur.
It is cold all year round here.
- Burada tüm sene boyunca hava soğuktur.
All along the Seine, there are lamps.
- Tüm Seine nehri boyunca lambalar vardır.
There were scribbles all along the wall.
- Bütün duvar boyunca karalamalar vardı.
She cried throughout the night.
- Bütün gece boyunca ağladı.
Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II.
- Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.
Tom chased Mary all the way to the station.
- Tom Mary'yi bütün yol boyunca istasyona kadar kovaladı.
Tom came all the way from Boston.
- Tom yol boyunca Boston'dan geldi.
War has produced famine throughout history.
- Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti.