Onlar o ürünü boykot edecekler.
- They will boycott that product.
Otobüs servisi boykotunu organize etti.
- He organized a boycott of the bus service.
Seni boykot etmiyorum.
- I'm not boycotting you.
Sen o ülkenin ürünlerini boykot ettin.
- You boycotted merchandise from that country.
Onları boykot etmek zorundayız.
- We have to boycott them.