Mary came into the living room wearing a bathrobe.
- Mary bir bornoz giyerek oturma odasına geldi.
Tom was still in his pajamas and bathrobe when I got here this morning.
- Bu sabah buraya geldiğimde Tom hâlâ pijamasının ve bornozunun içindeydi.
She is wearing a green robe.
- Yeşil bir bornoz giyiyor.