Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır.
- Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations.
Daha büyük kilise organları insanların duymadığı vücutlarında titreşim olarak hissettiği ses ötesi kullanıyor.
- The larger church organs use infrasound, which people do not hear, but feel as vibrations in their bodies.
Polisler ceseti taşıdı.
- The policemen carried away the body.
Polisler park yakınında terkedilmiş bir arabada bir ceset buldu.
- The police found a dead body in an abandoned car near the park.
Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.
- I need some body lotion.
Vücut ve ruh ikizdir: Sadece Tanrı hangisinin hangisi olduğunu bilir.
- Body and spirit are twins: God only knows which is which.
O, ölü bedeni görünce korktu.
- She was scared at the sight of the dead body.
Spor hem zihni hem bedeni sağlıklı yapar.
- Sports make us healthy in mind as well as in body.
Onun etkileyici iş gövdesi onu bilimsel araştırmada bir lider yaptı.
- His impressive body of work made him a leader in scientific research.
O güçlü bir gövdeye sahip.
- He has a strong body.
Fadıl arabayı içinde Leyla'nın cesediyle birlikte buldu.
- Fadil discovered the car with Layla's dead body inside.
Dan'in cesedi elli tane bıçak yarasıyla birlikte bir kuyu içinde bulundu.
- Dan's body was found in a well with fifty stab wounds.
Vücudun bu maddeleri nasıl emdiğini bilmek istiyorum.
- I'd like to know how the body absorbs these substances.
Ben bu maddelerin vücut tarafından nasıl emildiğini bilmek istiyorum.
- I would like to know how these substances are absorbed by the body.
Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
- A human body consists of a countless number of cells.
Lisede öğrenci kurulu başkanıydım.
- I was the student body president in high school.
Havaalanına tam beden tarayıcıları kuruldu.
- Full body scanners were installed at the airport.
Muhafızlar üst araması yaptı.
- The guards performed a body cavity search.
Tom'un üst vücut gücü yok.
- Tom has no upper body strength.
İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.
- The temperature of the human body hovers around 37°C.
Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir.
- The sciatic nerve is the longest nerve in the human body.
Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
- The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
Okyanus sürekli hareket halinde olan büyük bir su kütlesidir.
- The ocean is a huge body of water that is constantly in motion.
İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
- What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
- The brain is the most complex organ in the body.
Indeed, if it belonged to a poor body, it would be another thing; but so great a lady, to be sure, can never want it.
programming The code of a subroutine, contrasted to its signature and parameters.
I don't say, one bodies the other / One's spiritual truth; / But I do say it's hard to lose either, / When you have both.
We have now amassed a body of evidence which points to one conclusion.
The rioja, sadly, lacked body.
... pregnancies and educate all children to give people control over their bodies and over ...
... where they sit by your bedside, where they fly airplanes, where we put our bodies into ...