The busiest people have the most leisure.
- En meşgul insanlar en fazla boş zamana sahiptirler.
I hunt elk in my leisure-time.
- Boş zamanımda Kanada geyiği avlarım.
I play the guitar in my spare time.
- Boş zamanımda gitar çalarım.
Father would often read detective stories in his spare time.
- Babam boş zamanında sık sık polisiye hikayeler okur.
Tom doesn't have much free time.
- Tom'un çok fazla boş zamanı yok.
What does Tom do in his free time?
- Tom boş zamanında ne yapar?
I often spend my leisure time listening to the radio.
- Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
I go hunting in my leisure time.
- Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.