Nehri bloke eden baraj çok geniş.
- The dam blocking the river is very wide.
Sen benim ışığımı engelliyorsun.
- You're blocking my light.
Park caddesine bir ağaç düştü, trafiği tıkadı.
- A tree has fallen across Park Street, blocking traffic.
Nehri bloke eden baraj çok geniş.
- The dam blocking the river is very wide.
O araba trafiği bloke ediyor.
- That car is blocking traffic.
Nehri bloke eden baraj çok geniş.
- The dam blocking the river is very wide.
Azınlık partisi, faturaların geçişini engellemek için son çabayı sarfetti.
- The minority party made a last-ditch effort to block passage of the bills.
Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.
- I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.
Liman bloke edilebilir.
- The harbor can be blocked.
Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
- Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
Güney senatörleri 1930'lu yıllara kadar linç önleme yasasını engelledi.
- Southern senators blocked anti-lynching legislation through the 1930s.
Yolun hemen karşısındaki apartman dairelerde yaşıyoruz.
- We live in the block of flats just across the road.
Caddenin diğer tarafındaki apartman dairelerinde yaşıyoruz.
- We live in the block of flats just there on the other side of the street.
Trafik bir heyelan tarafından engellendi.
- Traffic was blocked by a landslide.
Facebook, Çin'de engellidir.
- Facebook is blocked in China.
Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
- Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.
Sokak büyük bir kamyon tarafından tıkanmıştı.
- The street was blocked by a huge truck.
Gösteriden dolayı cadde tıkalıydı.
- The street is blocked because of the demonstration.
You're blocking the road - I can't get through.
There's a block in the pipe that means the water can't get through.
Anne Boleyn placed her head on the block and awaited her execution.
I tried to message, but you blocked me!.
A block of 100 tickets.
A block of flats.
His plan to take over the business was blocked by the boss.
The offensive linemen tried to block the blitz.
When the condition expression is false, the thread blocks on the condition variable.