Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

blamage

listen to the pronunciation of blamage
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'bletırn} sayfa çevirmek
n. e. bla'ma: jı ayıp, rezalet
[die] ayıp, rezalet
Английский Язык - Турецкий язык

Определение blamage в Английский Язык Турецкий язык словарь

disgrace
{i} rezalet

Bu bizim aile için bir rezalet. - It's a disgrace to our family!

Olanlar bir rezaletti. - What happened was a disgrace.

disgrace
{i} yüz karası

Sen bu aile için bir yüz karasısın! - You're a disgrace to this family!

Bu gecekondular kent için bir yüz karasıdır. - These slums are a disgrace to the city.

disgrace
{i} gözden düşme, itibardan düşme
disgrace
itibardan düşme
disgrace
kepaze etmek
disgrace
küçültmek
disgrace
itibardan düşürmek
disgrace
ayıp olmak
disgrace
küçük düşürmek
disgrace
gözden düşürücü şey
disgrace
{f} rezil et

Kendini rezil etmektense ölmeyi tercih eder. - He would rather die than disgrace himself.

O bir yalan söyleyerek kendini rezil etti. - He disgraced himself by telling a lie.

disgrace
biabır etmek
disgrace
rezil etmek

Kendimi rezil etmektense ölmeyi tercih ettim. - I would rather die than disgrace myself.

Kendini rezil etmektense ölmeyi tercih eder. - He would rather die than disgrace himself.

disgrace
{i} utanç

Utanç içinde yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim. - I would rather die than live in disgrace.

Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum. - I think it's disgraceful.

disgrace
{i} rezalet, yüzkarası
disgrace
utanç verici bir durumda olmak
disgrace
rezil

Kendini rezil etmektense ölmeyi tercih eder. - He would rather die than disgrace himself.

Onlar, oğullarının vahşi davranışlarıyla kendilerini rezil hissettiler. - They felt disgraced by their son's wild behavior.

disgrace
be in disgrace gözden düşmüş olmak
disgrace
disgrace ful çok ayıp
Немецкий Язык - Английский Язык
pratfall
disgrace
(öffentliche) Blamage
opprobrium