We can't let these greedy bastards take what is ours.
- Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.
Their apples aren't as good as ours.
- Onların elmaları bizimkiler kadar iyi değil.
We really enjoyed ourselves.
- Biz gerçekten eğlendik.
We enjoyed ourselves at the seaside all day.
- Biz bütün gün deniz kenarında eğlendik.
Your team is stronger than ours.
- Senin takım bizimkinden daha güçlü.
Their car overtook ours.
- Onların arabası bizimkini solladı.
We advertise our products on TV.
- Biz, TV'de ürünlerimizin reklamını yaparız.
This product brought us a large margin.
- Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.