The lawyer explained the new law to us.
- Avukat yeni yasayı bize açıkladı.
We demanded that he explain to us why he was late.
- Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.
We really enjoyed ourselves.
- Biz gerçekten eğlendik.
We enjoyed ourselves at the seaside all day.
- Biz bütün gün deniz kenarında eğlendik.
You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
- Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
We advertise our products on TV.
- Biz, TV'de ürünlerimizin reklamını yaparız.