O şimdiye kadar okuduğum en iyi kitap.
- Es ist das beste Buch, dass ich bis jetzt gelesen habe.
Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
O, şimdiye kadar iki ev inşa etti.
- He has built two houses so far.
Şimdilik her şey yolunda gidiyor.
- As yet, everything has been going well.
Proje şimdiye kadar kararlaştırılmamıştır.
- As yet, the project is in the air.
Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
- I have not heard a word from him as yet.
Until now, no one has ever seen a Martian.
- Bis jetzt hat noch niemand einen Marsbewohner gesehen.
Up until now, they've been good neighbors.
- Bis jetzt waren sie gute Nachbarn.
Up until now, they've been good neighbors.
- Bis jetzt waren sie gute Nachbarn.