Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

birikimine

listen to the pronunciation of birikimine
Турецкий язык - Английский Язык
cumulating
birikim
saving

His parents are saving for his college education. - Ebeveynleri onun kolej eğitimi için birikim yapıyorlar.

Doctors' bills really cut into our savings. - Doktor faturaları birikimlerimizi gerçekten azaltıyor.

birikim
{i} accumulation

A cloud is an accumulation of water vapour in the sky. - Bir bulut gökyüzünde su buharının bir birikimidir.

birikim
{i} deposit

I have a deposit of a thousand dollars here. - Burada 1000 dolarlık bir birikimim var.

birikim
(Biyokimya) retention
birikim
nest-egg
birikim
fund
birikim
reservoir
birikim
(Tıp) cumulation
birikim
acquis
birikim
conglomeration
birikim
savings

He added to his savings. - O, birikimlerini topladı.

In an emergency you can fall back on your savings. - Acil bir durumda birikimlerine baş vurabilirsin.

birikim
build-up
birikim
(Pisikoloji, Ruhbilim) summation
birikim
accretion
birikim
nest egg
birikim
float
Birikim
repertoire
birikim
depot
birikim
accumulation, aggregation; deposition
birikim
the depositing of alluvium
birikim
accumulation, buildup, aggregation
birikim
backlog

Thanks to you, the backlog of tedious work has been completed. - Senin sayende, sıkıcı iş birikimi tamamlandı.

birikim
back demand
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение birikimine в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Birikim
repertuvar
birikim
Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim: "Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik bırakıyor."- H. Taner
birikim
Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci
birikim
Mal ve paranın toplanıp çoğalma süreci
birikim
Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması
birikim
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
birikim
Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü
birikim
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma: "Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi."- T. Buğra
Английский Язык - Турецкий язык

Определение birikimine в Английский Язык Турецкий язык словарь

birikim
Background
birikimine
Избранное