Bütün öğleden sonrayı arkadaşlarla sohbet ederek geçirdim.
- I spent the whole afternoon chatting with friends.
Biz çay üzerine sohbet ediyorduk.
- We were chatting over tea.
Kısa süre içinde konuşmalıyız.
- We need to chat soon.
Konuşmaya devam ettik.
- We continued chatting.
Seninle konuşmak güzeldi.
- It was really nice chatting with you.
Biliyorsun, geçen gün sokakta onunla karşılaştık, biz konuşmak için durduk.
- You know, I came across him in the street the other day, we stopped to chat.
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to chat.
Sizinle e-posta ile sohbet etmek istiyorum.
- I would like to chat with you by e-mail.