bir süredir

listen to the pronunciation of bir süredir
Турецкий язык - Английский Язык
for a while

I've been here for a while. - Ben bir süredir buradayım.

His brother has been missing for a while now. - Erkek kardeşi bir süredir kayıp.

for some time now
for awhile now
for a while now
bir süre
for a while

She pondered the question for a while. - Soruyu bir süre düşünüp taşındı.

He stood there for a while. - O, bir süre orada durdu.

bir süre
awhile

I'll bet Madonna doesn't return to her career for awhile. - Madonna'nın kariyerine bir süre için geri dönmeyeceğine bahse girerim.

We're going to have good weather for awhile. - Bir süreliğine daha havalar güzel olacak.

bir süre
awhile, for a time
bir süre
for a time

He stayed in London for a time. - O, bir süre Londra'da kaldı.

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

...den uzun bir süredir
for more than
bir süre
a little while
bir süre
once a while
bir süre
a while

She pondered the question for a while. - Soruyu bir süre düşünüp taşındı.

He stayed here for a while. - O, bir süre burada kaldı.

bir süredir
Избранное