The leader of the party is a famous scientist.
- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
I consider him a great scientist.
- Onu büyük bir bilim adamı olarak görüyorum.
She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
- O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
The eloquent scholar readily participated in the debate.
- Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.
Many scientists live in this small village.
- Birçok bilim adamı bu küçük köyde yaşıyor.
I consider him a great scientist.
- Onu büyük bir bilim adamı olarak görüyorum.