Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
- Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
It's not rocket science.
- O, roket bilimi değil.
With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good.
- Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
The dissemination of scientific knowledge is essential.
- Bilimsel bilginin dağıtımı önemlidir.
I have been learning a science.
- Ben bir bilim öğrenmekteyim.
Many scientists have the reputation of being eccentric.
- Çok sayıda bilim adamı eksantrik olma ününe sahiptir.
The leader of the party is a famous scientist.
- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
Mr Johnson is not a scholar but a poet.
- Bay Johnson bir bilim adamı değil fakat bir şairdir.
She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
- O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
Cosmology is a branch of science which studies the evolution of our universe.
- Kozmoloji evrenimizin evrimini inceleyen bilim dalıdır.
Botany is an applied science.
- Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.
Linguistics is the discipline which aims to describe language.
- Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
- Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
He studies computational linguistics.
- Bilişimsel dil bilim öğrenimi yapmaktadır.