I had great difficulty in finding my ticket at the station.
- İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
Luckily, I was able to get the tickets yesterday.
- Şansa bak ki, biletleri dün almıştım.
There is a line at the ticket office.
- Bilet gişesinde bir kuyruk var.
He had to stand in line at the ticket office.
- Bilet gişesindeki kuyrukta beklemek zorunda kaldı.
Luckily, I was able to get the tickets yesterday.
- Şansa bak ki, biletleri dün almıştım.
The tickets are 1,000 yen each.
- Biletlerin her biri 1.000 yen.
The queue is too long at the ticket office.
- Bilet ofisinde sıra çok uzun.