biçilen

listen to the pronunciation of biçilen
Турецкий язык - Английский Язык
mowed
past of mow
biçilen tarlada kalan kökler
stubble
orakla bir defada biçilen yer
swath
biç
reap

As a man sows, so he shall reap. - Ne ekersen onu biçersin.

You reap what you sow. - İnsan ektiğini biçer.

biç
{f} mowed

The lawn needs to be mowed. - Çimlerin biçilmesi gerekiyor.

Tom mowed Mary's lawn for her. - Tom Mary'nin çimenliğini onun için biçti.

biç
mow

Grandmother mows the grass in the garden. - Büyükanne, bahçedeki çimi biçer.

Tom doesn't even know how to start a lawn mower. - Tom bir çim biçme makinesini bile nasıl başlatacağını bilmiyor.

biç
{f} mown
orakla bir defada biçilen yer
swathe
yeniden biçilen değer
reassesment
biçilen
Избранное